O kadar çok çalıştıktan sonra aslında hiçbir yere varmadığını hissettiğin mi? Kendine başarısız etiketini yapıştırdın mı? Nasılsa olmayacak deyip denemekten vazgeçtin mi?
Kocaman bir hayal kırıklığı hissediyorsun değil mi? Hem de arzu ettiğin sonucu elde etmek için tüm adımları yaptıysan.
Mesela; Disiplinli ve programlı çalış, her gün spor yap, sağlıklı beslen, alkol ve sigarayı bırak, yapılacaklar listeni tamamla, süper kadın ol, dünyayı kurtar…
İnan yalnız değilsin. Kaç defa başıma geldi hatırlamıyorum bile. Sonrasında bir yaptığım işime yaradı, diğeri daha çok çuvallamamı destekledi.
Hemen seninle de paylaşıyorum:
Amatör tutumu: Yeteneksizim. Yine olmadı. Bende özel hiçbir şey yok. Hatta samanlıktaki samandan farkım ne?
Profesyonel tutumu: Önemli olan sonuç değil. Ürettiklerim. Disiplinli çalışmam. Kalbim incinebilir, ama oynamaya devam edeceğim.
Aralarındaki en önemli 2 fark şu:
1-Amatör yalnızca sonucun gerçekleşmediğine odaklanır. Limitli düşünür. Gerisinde bıraktığı onca değişimini yok sayar ve asla taktir etmez. Dirençten çıkmak için çabalar. Hatta dirence girdi diye hastalandım sanır.
2-Profesyonel ise günlük ilerlemesine odaklanır. Zihnindeki direnci yönetmekte ustadır. Biraz mola verse de bunun için kendini yargılamaz. Çünkü daha güçlü bir şekilde tekrar hedefleri için çalışmaya döneceğini bilir. Asla vaz geçmez. Yaşadığı direnci hediye olarak görür.
Göbek adına Profesyonel’i koymak ister misin? Sana bunun için 3 pratik ipucu hazırladım:
1-KONTROL EDEBİLDİĞİNE ODAKLAN:
Odağın en büyük yatırımın. Çünkü arzu ettiğin geleceği yaratıyor. Kontrol edemediklerin için kendini üzmen ve yetersiz hissetmen ise yalnızca zaman bir kaybı.
Başkalarından ne kadar yetenekli olduğunu, ne kadar zeki olduğunu, ne kadar başarılı olduğunu asla kontrol edemezsin. Başkalarının senin hakkındaki düşüncelerini kontrol edemezsin. Mutlaka senden daha iyi biri çıkacak. Mutlaka ağzında kuş tutsan da seni sevmeyen ve onaylamayan biri çıkacak.
Kontrol edebileceğin tek şey kendi motivasyonun. Odağını hedeflerine sarsılmaz şekilde odaklaman. Seni destekleyen eylemleri ve tutumları yapmayı seçmen. Mesela odağını yönetmeyi öğrenerek daha zeki, öz güvenli ve yetenekli olabilirsin.
2-BAŞARISIZLIK TANIMINI GÜNCELLE:
Mesela istediğim olmadığında içimdeki o küçük Tuğçe’nin hayal kırıklığını hissedebiliyorum. Bunun elbette dereceleri var. Markette çiya tohumu bulamadıysam ve kahvaltıda muslim her zamankinden farklı olacaksa bu beni etkilemiyor. Biliyorum ertesi gün başka bir yerden satın alabilirim.
Ama arzuma bağımlandıysam yani gerçekleşmemesinden kokuyorsam, olmazsa ne olur diye endişeleniyorsam işler değişiyor.
İşte burada profesyonel tutumunu devreye sokuyorum. Yoksa kolayca hedeflerime odaklanmaktan vaz geçebilirim.
Bahsettiğim profesyonel tutumu ise duygularımı yönetme becerim.
Dirence girmende bir gariplik yok. Hasta filan da değilsin. “Hemen bir çözüm üretmem lazım” diye panik yapma. Bu kendini sabote etmekten başka bir şey değil.
Mesela direncim pörtlediğinde ben bunları yapıyorum:
1-Hissettiğim son derece normal. Bu direncin aksini beklemek anlamsız. Ve kendime çok sevdiğim Amerikalı yazar Steven Pressfield’in bana her zaman ilham veren sözünü hatırlatıyorum:
“Eğer hayalin bir ağaç ise, direnç de o ağacın gölgesidir. Ağaç varsa gölgesi de olacaktır”
2-Direncime teşekkür ediyorum. Çünkü bu hayalimin büyük bir ağaç gibi olduğunun göstergesi.
3-Kendimle destekleyici bir konuşma yapıyorum. Ayrıca bunun örnek pratiğini Proje: Hayallerini Gerçekleştir eğitiminde de koydum!
3-DİRENCİNİN ZEKASINI ANLA:
Direncin sen geliştikçe büyür, daha zekileşir. Aynı nem küfü gibi minik minik çoğalır. Baştan fark edip kontrol altına almazsan her tarafı basar.
Mesela 15 yaşında matematik sınavına girerken acayip heyecan yapıp tüm bildiklerini unutuyorsan, 40 yaşına geldiğinde aynı konu seni etkilemez. Çünkü geliştin ve değiştin.
Ve elinde büyük bir koz var.
Bu ise direncin hangi konuda ve ne zaman geleceğini anlamak! Böylece hazırlığını yapabilirsin.
Şu anki direnç ihtimallerin ne? Bunların hepsini bir sayfaya yaz önünde dursun. Böylelikle zihnin sakinleşecek.
Sonra direncini analiz et. Byron Katie’nin The Work çalışmasından ilham alarak kendime genellikle şunları soruyorum:
Hissettiğim bu (yetersizlik/başarısızlık/….) gerçek mi?
Bu alandaki gelişim sürecim nasıldı? Neler öğrendim?
Hayatımdaki her konuda (yetersiz/başarısız/….) miyim?
Bunun doğru olduğuna inandığımda nasıl hissediyorum?
Şuandaki hislerim geleceğimi yaratıyorsa nasıl hissetmeyi seçiyorum?
Bunun için alacağım aksiyon ne?
Özetle toparlayacak olursam. Bazen gerçekten yapman gerekenleri yapmak istemezsin… Direnç pörtler. Bırakmak istersin.
İşte o anda 2 seçeneğin var:
Hayatını profesyonel gibi yaşamak
Amatör gibi yaşamak.
Peki sen hangisini seçiyorsun?
Eğer videomda ya da yazıda buraya kadar geldiysen seçimin elbette Profesyonelliktir.
Güzel haber ise 30 günde bunun üstadı olabilirsin😊
30 günde bunun temellerini atabilirsin. Proje: Hayallerini Gerçekleştir online eğitimimde odağını profesyonelliğe geçirmeni ve direnci yönetmekte ustalaşmanı sağlayan 30 farklı video bulacaksın. Hem de videolara hayat boyu erişimin olacak. Böylece direnç ne zaman gelse, sen nasıl yöneteceğini ve profesyonelliğe nasıl geçeceğini bileceksin. Kendine bu yatırımı yapmayı seçiyorsan BONUSlar ve detaylar için buraya tıkla!
Öyleyse şimdi seni duyma zamanı. Bu posttan aldığın en büyük “Ayyy bunu duymak çok iyi geldi,” noktan ne? Lütfen yorumlara paylaş, ya da bana mail at, ya da sosyal medyada beni etiketleyerek paylaş.
Eğer çevrende bu dirençlere giren varsa onlar da zor zamanlar geçiriyorsa lütfen bu postu sayfanın üstünde ve altında bulunan işaretlerine tıklayıp onlara da gönder.
Böylelikle sağlıklı ve üretken hissetmeleri için onlara da yardımcı olabilirsin.
Web sitemde olduğun için, bunu okuduğun için, izlediğin için ve paylaştığın için çok teşekkürler.
Ayrıca bu açıdan daha çok pratik istersen buraya tıklayarak hazırladığım ücretsiz online eğitime dakikalar içinde sahip olabilirsin.
Hep hatırla sen çok önemlisin ve değerlisin. Ve kendine özel rengi katarak gerçekleştirdiğin her hedefinle başkalarının hayatı daha anlamlı ve güzel olacak.
Haftaya "Hayallerin Cepte Perşembesi"nde görüşmek üzere!
🧡
Tuğçe
Comments